İstanbul’da beklenen büyük Marmara depremi, hem Türkiye’nin en kalabalık şehri olması hem de ekonomik ve kültürel merkez olması nedeniyle çok büyük etkiler yaratacaktır. Yapılan bilimsel çalışmalar ve geçmiş deprem verileri ışığında, olası bir İstanbul depreminde yaşanabilecek senaryolar üzerine Gazete Desek sizin için bir çalışma gerçekleştirdi. İşte karşınızda Büyük İstanbul Depremi ile ilgili detaylı bir analiz…
İstanbul, 15 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye‘nin en büyük şehridir. Depremin şiddetine bağlı olarak, özellikle riskli binalarda yaşayanlar ciddi tehdit altında olacaktır. Öngörülen senaryolara göre:
- Nüfus yoğunluğu yüksek bölgeler: Kadıköy, Kartal, Bakırköy, Avcılar, Zeytinburnu, Küçükçekmece gibi yerleşim bölgeleri en fazla etkilenecek yerler arasındadır. Deprem esnasında bu bölgelerdeki yıkım ve can kaybı oranı yüksek olacaktır.
- Tahmini nüfus kaybı: Marmara Denizi içerisinde kırılması beklenen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda meydana gelecek 7.4 ile 7.7 büyüklüğündeki bir depremde, İstanbul’da 620 bin kişi hayatını kaybedebilir. Bu tahminler, 1509 yılındaki İstanbul depremine dayanmaktadır. Ayrıca, milyonlarca insan yaralanacak veya travmatik etkiler yaşayacaktır.
- Göç hareketleri: Böylesine büyük bir deprem, şehirden büyük çaplı göçlere neden olabilir. Özellikle deprem sonrası yaşam koşullarının kötüleşmesi ve yıkılan binalar sebebiyle İstanbul’dan diğer illere göç hızlanabilir.
En riskli yapılar Avcılar’da
İstanbul’da birçok bina eski ve depreme dayanıksızdır. Özellikle kentsel dönüşüm projeleri yeterli hızda ilerlemediği için risk büyüktür.
- Tahmini bina yıkımı: Yapılan çalışmalara göre, olası bir 7.5 büyüklüğündeki İstanbul depreminde 34 bin bina tamamen yıkılabilir ve 100 bin civarında bina ciddi hasar görebilir. Bu, yüz binlerce insanın evsiz kalmasına yol açacaktır.
- Eski ve riskli yapılar: Özellikle Avcılar, Zeytinburnu ve Küçükçekmece gibi ilçelerde bulunan binaların önemli bir kısmı yıkılma riski taşımaktadır. İstanbul genelinde deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapı stoku büyük bir sorun teşkil etmektedir.
Can kaybı 100 bini aşabilir!
Yıkılan binalardan çok, yok olan hayatlar daha büyük bir problemdir. Ancak ne var ki binaların yıkılmamasını sağlamak da yönetmeliğe uymaktan, yani insanları hayatta tutmayı, yaşamlarını değerli görmeyi anlamaktan geçmektedir. İstanbul’da ne yazık ki şu anda durum pek iç açıcı gözükmüyor. Can kaybı sayısı depremin büyüklüğüne, merkez üssüne ve yapısal risklere bağlı olarak değişse de olası senaryo şöyle:
- Marmara Denizi’nde 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğinde, en az 100 bin kişinin hayatını kaybedebileceği öngörülmektedir. Ancak depremin gerçekleştiği saat, binaların durumu ve insanların konumu gibi faktörler bu sayıyı artırabilir veya azaltabilir.
- İlk yardım ve sağlık sistemi: Deprem sonrası sağlık hizmetlerinin yetersiz kalması ve birçok hastanenin yıkılma veya hasar görme riski, kayıpları artıracaktır. Özellikle şehir genelinde travmalar ve ciddi yaralanmalarla başa çıkmak zor olacaktır.
Kadıköy ve Avcılar’a dikkat!
- Marmara Denizi’nin kuzeyi: Depremin merkez üssü Marmara Denizi olacak ve İstanbul’un Avrupa Yakası, özellikle sahil kesimleri en çok etkilenen yerler arasında olacaktır. Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu ve Silivri gibi sahil şeridindeki yerleşim bölgeleri büyük risk altındadır.
- Kadıköy, Kartal ve Maltepe: Asya Yakası’nda ise Kadıköy, Kartal ve Maltepe, fay hattına yakınlıkları sebebiyle büyük hasar görecektir. Zeytinburnu ve Avcılar, zemin yapısı ve bina stokunun eski olması nedeniyle en fazla yıkımın yaşanacağı bölgeler olarak öne çıkmaktadır.
En güvenli yer neresi?
İstanbul’da güvenli yerler sınırlıdır ancak zemin yapısı sağlam olan ve depreme dayanıklı binaların bulunduğu bölgeler daha güvenli kabul edilir.
- Kuzeydeki bölgeler: Şehrin kuzeyinde yer alan Sarıyer, Şişli, Eyüp gibi daha az yoğun yapılaşmaya sahip olan bölgeler daha güvenli olabilir. Buralardaki binaların bir kısmı yeni yapılmış ve deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmiştir.
- Avrupa yakasının iç kesimleri: Şehir merkezine uzak, zemini sağlam olan yerler daha güvenlidir. Ancak deprem sonrası ulaşım ve altyapı sorunları, bu bölgelerde de zorluk yaratacaktır.
Deprem 11 yıl içinde gerçekleşecek
Marmara Denizi’ndeki fay hattında biriken enerji ve geçmiş veriler, depremin önümüzdeki 11 yıl içinde gerçekleşme olasılığının çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bilim insanlarına göre, Marmara Denizi içerisindeki fay hattının kırılmasıyla büyük bir deprem yaşanması yüzde 65 olasılıkla tahmin edilmektedir.
Şimdi sırada depremden sonra neler yaşanabileceğiyle ilgili hazırladığımız soru cevap turumuz var.
Deprem sonrası barınma sorunu
Deprem sonrası barınma sorunları büyük olacaktır. Mevcut toplanma alanlarının yetersizliği, deprem sonrası ciddi sıkıntılar doğurabilir. 1999 depreminden sonra belirlenen 470 toplanma alanı, günümüzde sadece 77’ye düşmüştür ve bu alanların çoğu yapılaşmaya açılmıştır.
İstanbul’da deprem sonrası yangın riski var mı?
İstanbul’da deprem sonrası özellikle doğalgaz hattının hasar görmesi sonucu büyük yangınların çıkma riski yüksektir. Bu yangınların kontrol altına alınması, yıkılan binalar ve kapalı yollar nedeniyle zor olacaktır.
Ulaşım nasıl sağlanacak?
İstanbul’un mevcut trafik altyapısı, bir deprem sonrasında ciddi şekilde etkilenecek ve acil müdahale yolları tıkalı olacaktır. Halkalı Caddesi gibi önemli yollar, deprem sonrası bile yetersiz kalacaktır.
Tsunami riski var mı?
Marmara Denizi’nde yaşanacak büyük bir deprem sonrası tsunami riski bulunmaktadır. 1509 yılındaki depremde olduğu gibi, Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek tsunami, 6 metreyi aşan dalgalar oluşturabilir ve sahil şeridindeki yerleşimleri etkileyebilir.
Olası bir İstanbul depremi Türkiye’nin en büyük şehirlerinden birini derinden sarsacak ve milyonlarca insanı etkileyecektir. Hem can kaybı hem de ekonomik zararlar çok büyük olacaktır. Depremden etkilenen insanların psikolojik durumları da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, deprem bilinci oluşturma, kentsel dönüşümün hızlandırılması, toplanma alanlarının artırılması ve acil müdahale yollarının düzenlenmesi gibi önlemler acilen hayata geçirilmelidir.
Elektrik ve su kesintileri ne kadar sürecek?
Deprem sonrasında İstanbul genelinde elektrik ve su kesintileri yaşanacaktır. Büyük çaplı hasar gören altyapı nedeniyle bu kesintiler günler, hatta haftalar sürebilir. Özellikle şehir merkezine uzak bölgelerde su ve elektrik altyapısının hızlı bir şekilde onarılması zor olacaktır.
Hastaneler depreme dayanıklı mı?
İstanbul’daki birçok hastane eski binalarda faaliyet gösteriyor ve depreme dayanıklılık açısından risk teşkil ediyor. Deprem sonrası hastanelerin önemli bir kısmı hasar görebilir ve sağlık hizmetlerinde büyük aksamalar yaşanabilir. Ayrıca, yaralananlara müdahale edilmesi için hastanelerde yeterli kapasitenin olmaması durumu daha da zorlaştıracaktır.
Toplu taşıma nasıl etkilenecek?
Deprem sırasında metro tünelleri ve diğer toplu taşıma altyapıları hasar görebilir. Metro sisteminin bazı bölümlerinin çökmeye veya yıkılmaya karşı savunmasız olduğu tahmin edilmektedir. Deprem anında birçok metro istasyonu tahliye edilemeyebilir ve insanların tünellerde mahsur kalma riski bulunmaktadır.
Hangi bölgeler tsunamiye karşı savunmasız?
İstanbul’da Sahil bölgeleri özellikle Avcılar, Zeytinburnu, Bakırköy, Silivri ve Marmara kıyısındaki diğer yerleşimler tsunamiye karşı en savunmasız alanlar arasında yer almaktadır. Bu bölgelerde yer alan yapıların çoğu deniz kenarında yer aldığı için tsunami dalgalarının etkisiyle yıkılma riski yüksektir.
Ekonomik kayıplar ne kadar olacak?
İstanbul’daki büyük çaplı bir deprem, Türkiye ekonomisini de derinden etkileyecektir. Hem konut hem de iş yerlerinin yıkılması, milyarlarca dolarlık bir ekonomik kayba yol açacaktır. Ayrıca, İstanbul sanayisinin büyük bir kısmı depremden zarar görecektir, bu da ülkenin üretim kapasitesini ciddi şekilde düşürecektir.
İstanbul dışındaki şehirler nasıl etkilenecek?
Olası bir Marmara depremi sadece İstanbul’u değil, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir gibi çevre illeri de etkileyecektir. Özellikle Kocaeli ve Tekirdağ, fay hattına yakınlıkları nedeniyle ciddi hasar görebilir. Ancak, İstanbul’un büyüklüğü ve merkezi konumu nedeniyle İstanbul’daki kayıplar daha fazla olacaktır.
Uluslararası yardımlar nasıl organize edilecek?
Deprem sonrası Türkiye’ye birçok ülkeden yardım gelebilir. Ancak, havaalanları ve limanlar hasar görebileceği için bu yardımların ulaşımı da zorlaşacaktır. Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hasar görmesi, uluslararası yardımların koordinasyonunu geciktirebilir.
Gıda ve su erişimi nasıl sağlanacak?
Deprem sonrası İstanbul’da gıda ve su tedariki büyük bir sorun olacaktır. Özellikle depremden etkilenen mahallelerde, gıda ve suya erişim günlerce kesilebilir. Acil yardım ekipleri ilk müdahalede bulunsa da, bu ihtiyaçların düzenli olarak sağlanması zaman alacaktır.
Bu haberdeki bilgiler İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi (2020) ve OLASI İSTANBUL DEPREMİ İLE YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI VE ALINAN ÖNLEMLERİN İRDELENMESİ (2021) adlı çalışmalardan elde edilmiş olup yorumlanmak suretiyle metne dönüştürülmüştür. Ayrıca, haber metninde yer alan görseller yapay zeka yardımıyla oluşturulmuştur.