Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte internet erişimi ve çevrimiçi iletişim oldukça kolaylaşmış ve hız kazanmıştır. Bu gelişmeler, sosyal medya platformları (Facebook, Twitter, Instagram, Youtube, TikTok) ve mesajlaşma uygulamaları (Whatsapp, Skype) gibi dijital araçların kullanımını yaygınlaştırmıştır. Ancak, bu tür platformlarda iletişim kurmanın kolaylığı, bazı bireylerin sosyal medya üzerindeki davranışlarını umursamadan hareket etmelerine neden olabilmektedir. Bu durum, çeşitli hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir. Sosyal medyada paylaşım yaparken işlenen suçlar nelerdir? Sosyal medya aracılığıyla işlenen suçlardan hukuken nasıl korunabiliriz? Nerelerde dava açabiliriz? Bu soruların cevapları makalemizin detaylarında…
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Sosyal Medya Üzerinden İşlenebilecek Suçlar
- Cinsel Taciz (m.105)
Madde 105, cinsel amaçlı olarak bir kişiyi rahatsız eden davranışları suç olarak tanımlar. Sosyal medya üzerinden gönderilen cinsel içerikli mesajlar, çıplak fotoğraflar veya cinsel temalı videolar bu suçu kapsamaktadır. Cinsel taciz suçu, suçun işlenmesi anında tamamlanır ve şikayete bağlıdır. Mağdurun şikayet etmesi durumunda, faile üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası uygulanabilir. Çocuğa karşı işlenmişse ceza artırılabilir. Ayrıca, suçun elektronik araçlarla işlenmesi cezanın artırılmasına neden olur.
- Tehdit (m.106)
Sosyal medya üzerinden tehdit suçu, bir kişiyi veya yakınını fiziksel zarar vermekle tehdit eden davranışları kapsar. Tehdit içerikli mesajlar veya videolar bu suça örnek teşkil eder. Suçun işlenmesinde, tehdit mesajlarının ekran görüntülerinin alınması ve saklanması ispat açısından önemlidir. Suç, internet üzerinden gerçekleştirildiğinde de, gerçek dünyadaki gibi cezalandırılır.
- Şantaj (m.107)
Bu madde, kişiyi haksız bir çıkar sağlamak için zorlayan veya şantaj yapan kişileri suç olarak tanımlar. Sosyal medya üzerinden cinsel içerikli fotoğraf veya video karşılığında para talep edilmesi, şantaj suçunu oluşturur. Suçun ispatı için, görüşme kayıtlarının saklanması önemlidir.
- Nefret ve Ayrımcılık (m.122)
Dil, ırk, cinsiyet gibi nedenlerle bir kişiye zarar vermek amacıyla yapılan ayrımcılık ve nefret söylemleri bu madde kapsamına girer. Sosyal medyada karşılaşılan nefret söylemleri, kişisel verilerin paylaşılması ve ayrımcılıkla ilgili paylaşımlar, bu suçun işlenmesine neden olabilir.
- Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma (m.123)
Bir kişiyi sürekli olarak rahatsız etmek veya huzurunu bozmak amacıyla yapılan davranışlar bu suçu oluşturur. Sosyal medya üzerinden sürekli rahatsız edici mesajlar veya aramalar, bu suça örnektir.
- Haberleşmenin Engellenmesi (m.124)
Haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi durumunda, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Sosyal medya veya diğer dijital platformlarda haberleşmenin engellenmesi, bu suçu oluşturur.
- Hakaret (m.125)
Bir kişinin onurunu zedeleyici veya aşağılayıcı nitelikteki ifadeler sosyal medya üzerinden yapıldığında hakaret suçu oluşur. Bu suç, aleniyet şartı sağlandığında ağırlaştırılır.
- Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (m.132)
Kişiler arasındaki özel haberleşmelerin gizliliğinin ihlali, sosyal medya üzerinden mesajların izinsiz paylaşılması gibi eylemleri kapsar. Bu tür ihlaller, ciddi cezalara neden olabilir.
- Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (m.133)
Rızasız olarak kişisel konuşmaların dinlenmesi veya kaydedilmesi bu suçu oluşturur. Sosyal medya üzerinden konuşma kayıtlarının izinsiz paylaşılması da bu kapsamda değerlendirilir.
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (m.134)
Kişilerin özel yaşamına dair görüntülerin izinsiz paylaşılması bu suçu oluşturur. Sosyal medya platformlarında özel hayatın gizliliğini ihlal eden davranışlar, ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir.
- Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (m.135)
Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu kapsar. Sosyal medya üzerinden kişisel bilgilerin izinsiz toplanması ve kaydedilmesi bu suça örnektir.
- Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme (m.136)
Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak üçüncü kişilerle paylaşılması veya ele geçirilmesi bu suç kapsamındadır. Örneğin, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması suç oluşturur.
- Nitelikli Dolandırıcılık (m.158)
Bilişim sistemlerini kullanarak yapılan dolandırıcılık suçlarını kapsar. Sosyal medya üzerinden sahte hesaplar aracılığıyla dolandırıcılık yapmak, bu maddeye girer.
- Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama (m.216)
Toplumu belirli gruplara karşı kışkırtmak veya aşağılamak sosyal medyada halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturur. Bu suç, ciddi toplumsal etkiler yaratabilir.
- Hayasızca Hareketler (m.225)
Sosyal medya üzerinden aleni cinsel içerikli paylaşımlar veya teşhircilik, hayasızca hareketler suçunu oluşturur.
- Müstehcenlik (m.226)
Çocuklara müstehcen içerikli materyaller sunmak veya bunları sosyal medya üzerinden paylaşmak bu suçu kapsar.
- Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama (m.228)
Sanal ortamda kumar oynanmasını teşvik etmek veya yer sağlamak, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen bir suçtur.
- İftira (m.267)
Yetkili mercilere veya basına yanlış bilgi vererek bir kişinin suçlu olduğuna dair yanlış ihbarlarda bulunmak iftira suçunu oluşturur.
- Bilişim Suçları (m.243)
Bilişim sistemlerine hukuka aykırı olarak girme veya zarar verme eylemleri bu suç kapsamına girer.
Bu yazıda belirtilen suçlar ve cezai yaptırımlar, sosyal medya ve internet kullanımının hukuk açısından ne denli önemli olduğunu ve bireylerin bu alanda haklarının korunması için gerekli önlemleri göstermektedir. Sosyal medya üzerinden işlenen suçlar, ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir ve bu nedenle dijital ortamda dikkatli ve bilinçli olunmalıdır.
Tazminat Davaları Üzerine Detaylı Bir İnceleme
Maddi Tazminat Davası
Maddi tazminat davaları, kişilik haklarının sosyal medya üzerinden ihlal edilmesi durumunda gündeme gelebilir. Örneğin, sosyal medya platformlarında hakarete uğrayan bir doktor, iş kaybı yaşayabilir ya da bir oyuncunun sözleşmeleri iptal edilebilir. Bu tür durumlarda, maddi zarar genellikle gelir kaybı veya potansiyel kazancın yitirilmesi şeklinde olur. Dolayısıyla, sosyal medya üzerinden kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı bir saldırı sonucunda zarar gören kişi, bu zararın tazminini talep edebilir.
Maddi tazminat talebinde bulunabilmek için şu şartların sağlanması gerekmektedir:
- Kişilik haklarına hukuka aykırı bir saldırı yapılmış olmalıdır.
- Bu saldırı sonucunda maddi zarar meydana gelmiş olmalıdır.
- Zarar ile hukuka aykırı saldırı arasında doğrudan bir bağlantı bulunmalıdır.
- Saldırıyı gerçekleştiren kişi kusurlu olmalı veya kusursuz sorumluluk taşıyan bir durum söz konusu olmalıdır.
- Maddi tazminat davası, genellikle saldırının önlenmesine yönelik açılan davalarla birlikte görülmez. Çünkü bu tür davalarda, hem saldırı hem de zarar unsurları bulunmaz.
Manevi Tazminat Davası
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre, kişilik haklarının ihlali sonucunda zarar gören kişi manevi tazminat talep edebilir. Sosyal medya üzerinden kişilik hakları ihlal edilen bireyler, manevi zararlarının bir kısmını telafi etmek amacıyla manevi tazminat davası açabilirler.
Örneğin, sosyal medyada cinsel taciz mağduru olan bir kişi, bu durumun sonucunda üzüntü, korku ve ruhsal bunalımlar yaşayabilir. Ya da rızası olmadan özel yazışmaları ifşa edilen bir kişi, çevresinde dedikodulara maruz kalabilir ve bu durum kişisel ilişkilerini etkileyebilir. Manevi zararlar para ile ölçülemese de, manevi tazminat davası aracılığıyla bir miktar telafi sağlanabilir.
Manevi tazminat davası açabilmek için gereken şartlar şunlardır:
- Kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırı gerçekleşmiş olmalıdır.
- Bu saldırı sonucunda manevi zarar ortaya çıkmış olmalıdır.
- Zarar ile hukuka aykırı saldırı arasında bir illiyet bağı bulunmalıdır.
- Saldırıyı gerçekleştiren kişinin kusurlu olması veya kusursuz sorumluluk taşıması gerekmektedir.
Ayrıca, internet üzerinden kişilik haklarına yapılan saldırılarla ilgili manevi tazminat davalarında, Yargıtay içtihatlarına göre matufiyet koşulu aranır. Yani saldırının hedefinin açıkça belli olması gerekmektedir. İsim ve kimlik belirtilmese bile, saldırının kime yönelik olduğu net bir şekilde anlaşılabiliyorsa manevi tazminat talep edilebilir. Eğer matufiyet şartı sağlanmıyorsa manevi tazminata hükmedilmez.
Tazminat Miktarını Etkileyen Faktörler
Tazminat miktarını artıran etkenlerden biri, olayın ulaştığı kişi sayısı ve toplum üzerindeki etkisidir. Örneğin, dünyaca ünlü bir restoran sahibine yönelik sosyal medyada yapılan hakaretler, restoranın uluslararası ünlülüğü nedeniyle büyük bir tazminat davasına neden olabilir. Ancak, davalı taraf, hakaretlerin internet sitesinin yorumlar kısmında olmadığını kanıtlayabilirse bu durum mahkeme kararını etkileyebilir.
Benzer bir hakaret Twitter gibi daha geniş kitlelere hitap eden bir platformda yapılsaydı restoran sahibi manevi ve maddi tazminat davalarında daha başarılı olabilirdi.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kişilik haklarının ihlaliyle ilgili davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise davacı veya davalının ikametgâhına bağlı olarak belirlenir. (Türk Medeni Kanunu m.25/5)
İlgili Konuyu Destekleyen Yargıtay İçtihatları
- Yargıtay CGK. 2015 /10E. 2015/510K. 15.12.2015T.
- Yargıtay 4. HD.,2016/2955E.,2017/8684K.,26.12.2017T.
- Yargıtay 12. CD.,2015/4349 E., 2016/5349 K. 30.03.2016T.
- Yargıtay 12. CD., 2013/22544E., 2014/12128K.
Kişilik haklarının ihlali durumunda, maddi ve manevi tazminat davaları, yaşanan zararın telafi edilmesi için etkili yollar sunar. Maddi tazminat, finansal kayıpları karşılamayı hedeflerken manevi tazminat duygusal zararı hafifletmeye yönelik bir çözüm sunar. Bu davaların başarılı bir şekilde yürütülmesi için hukuki uzmanlık gereklidir. Kişisel durumunuza en uygun stratejiyi belirlemek ve haklarınızı en iyi şekilde savunmak için deneyimli bir avukattan destek almanız önemlidir. Kişilik haklarınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız profesyonel bir hukuk danışmanlığı almayı unutmayın.
[…] hakaret saydığı kelime ve kalıpların listesi şu […]